Birkaç gece önce Gelibolu'da O.N.E. ve Osmanlı İmparatorluk Ordusu'nun çarpışmasından bahsetmiştik (Bkz. İmparatorluk Orduları Edirne Yolunda: Gelibolu'da İlk Çarpışma)Geçen son birkaç günde Gelibolu'daki O.N.E. orduları ile Çanakkale'den hareket eden Osmanlı İmparatorluk Ordusu göğüs göğüse çarpışmış ve her iki taraf yaralı ve kayıplarını gözden geçirip telafi etmek için karargahlarına çekilmiştir. O.N.E. orduları ağır kayıplar vermiş ancak öte yandan Osmanlı İmparatorluk Ordusu'nda da kayıplar yaşanmıştır.

Savaşın son durumuna yukarıdan şöyle bir bakıldığında O.N.E. için tablo pek parlak görünmemektedir. O.N.E.'ın Edirne Kalesi'ni olası alma hamlesi hesaba katılarak Tekirdağ, Şarköy ve Keşan kasabaları bağımsız hale getirilmiştir. Böyle bir senaryoda en azından O.N.E., Edirne Kalesi'ne hükmederken haksız bir şekilde ve insanlara eziyet etme niyetiyle açtığı onlarca dava sonucu zindanlara masum insanları atarak insanlık dışı zulümlerini tekrarlayamayacaktır. Ayrıca Edirne Kalesi'nden aldığı yetkileri bu kasabalar üzerinde kullanamayacağından hareket alanı sınırlandırılacaktır. Özellikle liman kasabalarındaki limanların kullanımı da böylece sınırlandırılmış oluyor. Halihazırda Bulgaristan tarafından yaklaşık 50 kişilik askerle 3 ayrı O.N.E. ordusu Edirne şehrinin surları dışında beklemektedir.

Diğer taraftan arkasında Bulgar orduları, önünde Osmanlı orduları bulunan Gelibolu'daki O.N.E. askerleri kuşatılmış durumdadır ve Gelibolu'da kapana kısılmıştır. Burada bulunan askerlerin Edirne'den Osmanlı içlerine doğru ilerlemesi mümkün değilken geriye hareket etmesi de oldukça zordur. İki büyük ordu birliği arasında sıkışan O.N.E., Gelibolu'da açık hava hapishanesine ileri görüşlü ve zeki (!) liderleri Anghel sayesinde kendi istekleriyle girmişlerdir. Özel olarak Gelibolu gibi bir kasabayı seçmelerindeki sebep ise karadan hareket etmeleri mümkün olmayacağı için deniz yoluyla kaçmaya çalışacak olmalarıdır.

O.N.E.'ın yaşadığı büyük sorunlardan bir diğeri ise lojistik sorunudur. Aldığımız son haberlere göre Gelibolu'daki yabancı işgalciler için yiyecek sorunu baş göstermiş ve bu yüzden 1 gün aç kalıp 1 öğün yemek yiyebiliyorlarmış. Kara yoluyla herhangi bir lojistik destekleri olmadığı için bu sorunu deniz yoluyla çözmeye çalışacak olsalar da yiyecek sorunu baş gösterdiğine göre deniz yoluyla lojistik destek konusunda da önemli bir sorun yaşadıkları anlaşılıyor.

Umutlar, O.N.E. için günden güne soluyor gibi görünüyor. Savaşın olası olumsuz etkilerini iyi hesap edemeyen liderleri Anghel'in büyük bir pişmanlık içinde her gün askerlerine yalanlar söyleyerek moral vermeye çalıştığını düşünen Osmanlı ordu komutanları ise bu fütursuz kötülüğe yine de merhamet lütfederek teslim olmaları çağrısı yaptıklarını söylüyorlar. Teslimiyet durumda O.N.E. ordusundaki asker kadınlara dokunulmayacak ancak kötülüğün yayılmasının önlenmesi için erkeklerin hadım edilmek suretiyle çoğalmalarının engelleneceğini ifade ediyorlar.

Ölmek mi, esir edilmek mi, hadım edilmek mi yoksa kadınları kurtarmak mı? Hangi seçenek tercih edilirse edilsin birilerinin canı yanacak gibi görünüyor.